Bir tutku belki yok edilebilir, ama insan bir tutkuyu var edebilir mi?
Bu sorunun odağında dönen bir hikâye “Küheylan”… Var oluşunu sorgulayan bir genç ve ona yardım etmek için yola çıkan ve bu yolda kaybolan bir doktor. Tutkuyla bir ata bağlanan Alan adlı bir gencin kendini bulmaya çalışmasının uzun ve acılı bir yolculuğu… Bir doktor hastasını kıskanır mı? Eğer yaşama sevincini kaybetmişse neden olmasın. Doktor hastasının tutkuyla bir ata bağlanmasını yani tutkusunu kıskanıyor. Alışılmışın dışında bir doktor-hasta ilişkisinin gözler önüne serildiği, Dysart ve Alan’ın bu çarpıcı, sert ve şiirsel hikayesinde Dr. Dysart kendisine şu can alıcı soruyu sorar: “Kendisinin hiç sahip olmadığı bir tutkuya sahip olan bu genç iyileşirse, Alan hâlâ Alan olabilecek midir? Yoksa tutku duyamayan biri, boş bir kabuktan mı ibarettir?”
Oyun yazarı Peter Shaffer’ın gerçek bir olaydan esinlenerek kurgulayıp kaleme aldığı, Broadway’de 1200 kez sahnelenen Tony ödüllü yapıtı “Küheylan”, Barış Erdenk’in rejisiyle bugün saat 20.30’da Zorlu PSM’de sahneleniyor.
Başrollerini Kerem Alışık, Emir Özden, Hatice Aslan, Devrim Nas, Açelya Devrim Yılhan ve Gizem Katmer’in üstlendiği oyun iki karaktere odaklanıyor.
KORKUNÇ BİR OLAY…
Tutkularının esiri olup gerçekleştirdiği korkunç bir olaydan ötürü hastaneye yatırılan 17 yaşındaki Alan Strang (Emir Özden) ile onu analiz eden ve iyileştirmeye çalışan psikiyatrist Martin Dysart’ın (Kerem Alışık) etrafında dönüyor öykü.
Tutucu, dindar bir anne ve solcu, ateist bir babanın arasında sıkışıp kalmış bir hayat. Alan bu kaçışı Külheylan adlı atta buluyor. Felsefi, psikolojik unsurların ağır bastığı oyunda Alan’ı canlandıran ve başarılı bir oyunculuk sergileyen Emir Özden’in adını daha sık duyacağız gibi. Atlara hastalık düzeyinde bağlı bir genç yaşadığı bütün sıkıntılardan, baskılardan hatta cinsel arayışından korktuğu için atlara kaçıyor. At sevgisi Alan karakterinin zihninde onu zorlayan bir yere dönüşüyor. Aslında biz Alan’dan sonra Doktor Dysart’ın da kendini sorgulamasını çarpıcı bir şekilde görüyoruz.
SEYİRCİ SOLUĞU…
Görkemli kostüm tasarımı ve alışılmışın dışında bir oyun Küheylan. Salonda tiyatro oturma düzeninin yanında, sahne üzeri koltukları ile de dikkat çeken bir oyun. Seyircinin soluğunu ensede hissetmek her oyuncu için kolay değil. Duygu geçişlerinde ve oyun içinde seyirci ile çok yakın temas içinde olmak daha yüksek bir konsantrasyon gerektirir. Anne karakterini canlandıran Hatice Aslan’ın duygu geçişlerindeki başarısı ve oyunculuktaki ustalığı dikkat çekiyor. Sahnede atları canlandıran oyuncularla birlikte kalabalık bir ekip var. Büyük at başlıkları ve ayaklarına giydikleri yüksek platformlarla zorlu bir oyunculuk sergilediklerini söylemek yanlış olmaz.
